Kamuoyunda yukarıdaki görüş yaygındır.
Öncelikle bankalar borcunu ödeyende de ödemeyenden de para kazanırlar.
Başlıktaki ifadenin doğruluk payı da vardır, yanlış algılanan yönleri de.
Bir kart sahibinin borcunu ödememesi durumlarını örneklemleyelim;
Kart sahibin 100 tl borcu olsun, asgari ödemesi de 20 tl olsun.
1-) Kart sahibi borcunun asgarisini öder. Kalan ana paraya banka vade farklı uygular. Bu borcun bir gün tamamen kapanması durumunda banka 100 tl lik alacağını 110 tl olarak almış ve 10 tl kar etmiş olur. Ama burada 80 tl lik parayı finanse etme durumundan dolayı kar edip etmediğini kestirmek güçtür.
2-) Asgari ödemenin altında bir tutar öder. Bu durumda banka davranışları risk algısına göre farklılaşmaktadır. Bazı bankalar kartı otorizasyona kapatmakta ve kartın yakın izleme denen duruma almakta, bazıları ile bir ekstre dönemi daha karta onay verebilmektedirler. Vade farkı cayır cayır işlemeye devam ederler.
3-) Kart borcunun 30 gün boyunca ödenmemesi durumu. Bu durumda da farklı risk yaklaşımlar vardır. 2. örnek ile benzer süreçler işletilmektedir.
4-) Kart borcunun 60 gün boyunca ödenememesi durumu. Kart sahibi bu durumda İdari Takip denen bir sürece alınır ve karta otorizasyon verilmez. Borç takibi süreci başlatılır.
5-) Kart borcunun 90 gün boyunca ödenememesi durumu. Kart borcu artık hukuksal yollarla tahsil edilmeye çalışılır.
6-) Terkin durumu. Kart borcunun tahsil edilemeyeceği anlaşıldığında borç banka zararına yazılır ve aktif tahsilat süreçlerinden kaldırılır.
Etiketler: kart borcu
Bir Cevap Yazın